Gördüğü Şiddet Yüzünden Felç Olan Anne Kedi

       Merhaba Arkadaşlar.Bugün sizlere gördüğü şiddet yüzünden felç olan anne kedinin hikayesini anlatacağım.Bu güzel annemizin ismi aynı kendisi gibi prenses.Bu güzel can hamileydi, ve doğurmak üzereydi.Yavrularını bir evin bahçesine doğurdu.Daha sonra başka birinin bahçesine girdi, ve burada çok kötü bir olay yaşadı.Vicdansız ev sahibi kedi sırf onun bahçesine girdi diye ona işkence yaptı, ve bu güzel prensesimizin arka ayakları felç kaldı.

      Ardından  yan komşusu Hayvan Kurtarma Ekibine haber verip bu canı tedaviye aldırdı.Onu felç bırakan vasıfsız eleman ise polisler tarafından tutuklandı.Yavrularını doğurduğu yerdeki komşu ise onları sahiplendi, ve sımsıcak yuvasını hem yavrulara hem de bu güzel prensesimize açtı.Şuan Hayvan Kurtarma Ekibi ona tekerlekli mekanizma yapmaya çalışıyor.

Onu Kurtardıkları İçin Her Gün Kampüsü Ziyarete Gelen Kedicik

     Merhaba arkadaşlar.Bugün sizleri kampüs kedisiyle tanıştıracağım.Almanya'nın Bavaria şehrindeki Augsburg Üniversitesi'nin kampüsünde bir kedi yaşıyor.Bu kediyi üniversitedeki öğrenciler sahiplendiler.

    

      O kampüsün içinde takılmaktan çok hoşlanıyor, hatta öğrencilerle derslere bile girip güzelce uyuyor da.Hocalar da onun uyumasına kızmıyor.Bir yandan okulda ortamlara akarken bir yandan da üniversite eğitimini tamamlıyor :). Uyku bilimleri dersinden 100 aldı, çünkü bu konuda oldukça başarılı.Öğrenciler bu tüy yumağını severek vize ve final haftası'nın yoğun temposunda streslerini atıyorlar :) .Ne güzel bir okul :)

     

Atatürk'ü Seven ve Cumhuriyet'i Hisseden Kediler

       Kedilerin hisleri çok kuvvetlidir.Belki fotoğraflarda güneşten korunabilmek ya da uyumak için bir yer bulduklarından dolayı heykellerin oralarda takılıyor olabilirler, ama bunun aksini kim iddia edebilir ki ? Neler yaşadığımızı ve yaşayabileceğimizin farkındalar.Onlar Cumhuriyet'i hissediyorlar ! Sıradan bir kedi fotoğrafı olarak geçebilirdik, ancak o kadar anlamlı kareler ki bunlar, bugünlerde gördüğümüz en güzel şeylerden...

     İşte Atatürk'ün yanında daha güvende hisseden o güzel canlar;

Uyutulması Talep Edilen Kedinin Yürek Burkan Hikayesi

          Bu ufaklık uyutulması için veterinere bırakılmıştı.Sebebi ise gözünde enfeksiyon olmasıymış.Yavru kedi henüz 3 haftalıktı, ve biberonla beslenmesi gerekiyordu.Vicdan yoksunu bir vasıfsız eleman, onun uyutulmasını talep ederek veterinere bıraktı.Ancak buna izin vermeyen koca yürekli merhametli bir abla, bu tatlılık abidesi yavruyu evlat edindi, ve onu kurtararak ömürlük yuvası oldu.

      Miniğin birkaç sağlık sorunu vardı, ancak bu onlara engel olmadı.Bolca sevgi,emek,merhamet ve ilgi sayesinde yavaş yavaş iyileşmeye başladı bu güzel can.O artık mükemmel bir yetişkin kedi.Adı Gozer.Onu evlat edinip uyutulmaktan kurtaran güzel insanların sayısının artması dileğiyle :).

Merhametli Polis Abimizin Çöpte Bulduğu Kedi Yavrusu

       Bu abimiz gibi güzel insanlar hala varlar, ve onlar gibileri sayesinde bu tür haberleri hala okuyabiliyoruz.Polislerin genellikle köpek partnerleri olur, ama bu yakışıklı abimiz, tatlılık abidesi sevimli yavru kediyi bir çöplüğün içerisinde annesi tarafından terk edilmiş halde buldu.Onu hemen evine götürdü.

      Bu ufaklık  gerçekten çok şanslıydı, çünkü polis abimiz bir hayvan severdi, ve evinde yeni doğum yapmış kedisi vardı.Ona hemen süt anne bulmuş oldu.Bu sayede bu şirinlik abidesi turuncu minnoşumuz hem yeni bir yuvaya kavuşmuş oldu, hem de hayatı kurtulmuş oldu.Bu güzel abimize yaptığı bu mükemmel iyilikten dolayı sonsuz teşekkür ediyoruz :) .

Samsun Kedi Kasabası

       Bugün sizlere canım memleketim olan Samsun'un Kedi Kasabasından bahsedeceğim.Bu Kasaba 2015 yılında Samsun Büyükşehir Belediyesi bünyesinde açılmıştır.20 dönümlük araziye inşa edilen Kedi Kasabası, kışlık-yazlık evleri ve kediler için özel olarak ayrılmış oyun alanları sayesinde hayvanların rahat ve huzurlu bir ortamda yaşamalarına imkan tanımaktadır.

Kedilerin kasabada kısırlaştırma işlemi yapıldıktan sonra, iç-dış parazit,karma ve kuduz gibi aşıları yapılır, ve ardından doğal yaşam alanlarına bırakılır.Bu ortamda kedileri rahatsız edecek dış etkenler çözüme kavuşturulmuştur, ve barınma ve oyun alanları sayesinde rahat bir hayat yaşıyor bu kedicikler.

İşte kedi kasabasının günlük programı.Ayrıca  '' https://www.kedikasabasi.com/ '' bu linkten siteye gidebilir, ve bağışta bulunabilirsiniz.Belediyemize ve güzel insanlara bu harika ortamı kurdukları için ve onları bu denli düşündükleri için onlara ne kadar çok teşekkür etsek azdır.

Samsun Barolar Birliği Hayvan Hakları Komisyonu Basın Açıklaması

      Bugün saat 12:00'da,  Türkiye'nin 17 ilinde, Barolar Birliği Hayvan Hakları Komisyonu'nun eş zamanlı basın açıklaması vardı.Ben Samsundan katıldım.Gerçekten bütün Samsunluları tebrik ediyorum bu duyarlılıkları için, çünkü o kadar kalabalıktı ki Lokal bahçesi doldu taştı.Trafik durdu.Her yer insan seline büründü.Tüm caddeler afiş ve posterlerle donatıldı...
       O kadar duyurmamıza rağmen katılım 2-3 kişi.Hayvan haklarını koruma konusunda sınıfta kaldınız Samsunlular.Buna da katılım yoksa nereye katılacaksınız ? Gökten vahiy inip yüce bir mevkiden mi davet bekliyorsunuz anlamadım.Neyse hala umudum var. 1 elin parmaklarından da daha az insan bile gelmiş olsa, hala umudumuz var.

Japonya'nın bir adasını kediler işgal ettiler !

      Bazen valizini alıp çekip gitmek istersin ya uzaklara işte öyle bir yerdir Aoshima Adası.Kedi cenneti.Buralara kedileri görmek ve fotoğraf çekilmek için genellikle turistler geliyor.Ulaşımı bir hayli zor öyle direk uçağa binip gelemiyorsunuz buraya.Adaya ulaşım botlarla sadece belirli günlerde yapılıyor.

     Bir zamanlar balıkçı teknelerindeki fareleri avlamak için bu adaya getirilen kediler, zamanla kontrolsüz bir şekilde çoğalmaları sonucunda adayı işgal etmişler.Ancak bu ada Japonya'ya uzak olduğu için kedilerin mama ihtiyaçlarını gidermek bir hayli zor oluyor.Adada 20 civarında insan yaşıyor, ve mama satın alınacak bir dükkan yok.Hava şartlarının kötü olduğu bir gün mamayla kedileri besleyecek kişi ana karadan gelemediği için sosyal medyadan mama yardımı talep etti.

    Bunun üzerine adaya mama yardımları yağmaya başladı.Hatta o kadar çok mama yardımı yapıldı ki, mama yardımı isteyen kişi artık yeterince mamalarının olduğunu, ve mama yardımı yapmamaları için sosyal medyaya tekrar yazdı.

Arabanın Motorunda Kedi Yavrusu Var !

       Merhaba arkadaşlar.Birazdan size anlatacağım olay bir örnek niteliğinde. 8 yaşında olan ilkokul öğrencisi Eren Kuşoğlu motorunda kedi olan aracı fark etti.İlk olarak aracın sahibine ulaşmak istedi, ancak  bu konuda başarılı olamadı.Bunun üzerine daha yeni öğrendiği okuma yazmasıyla, kağıda ''Motorda Kedi Var Lütfen Dikkatli Olun'' notunu yazdı, ve motorunda kedi olan aracın şoför kapısına ve ön camına bıraktı.

      Bir süre sonra etraftaki insanların ve polisin de yardımıyla aracın sahibine ulaşmayı başardılar.Aracın motor kısmına sıkışan kedi tespit edildi ve itfaiyeye hemen haber verildi.İtfaiye geldikten sonra kedi aracın motorundan kurtarıldı.Eren Kuşoğlu kedinin arabanın motorundan kurtarılma sürecinde yardım eden herkese teşekkürlerini iletti. İyi ki varsın Eren. Senin gibi çocuklar sayesinde gelecek nesilden çok umutluyuz :) .

Amasya'daki bayat ekmek kutuları

      ''Ekmek nimettir, çöpe atılmaz'' sloganıyla ekmek israfının önüne geçmeyi amaçlayan Hayatcan Derneği bayat ekmek toplama kampanyasıyla halkın gönlünü kazandı.Hayatcan Derneği Amasya Belediyesi ile birlikte çeşitli noktalara 100 adet bayat ekmek toplama kutusu bıraktı.Toplanan ekmekler kedi,köpek ve kuşlara verilecek.Amasya'da günlük 65 bin ekmekten ortalama 6 bin tanesi çöpe gidiyor.Bu kampanya sayesinde yılda yaklaşık 1 milyon lira tasarruf sağlanacak.

     Vatandaşlar da bu kampanyaya oldukça duyarlılar, ve kendi mahallelerine de bayat ekmek toplama kutusu koyulmasını istiyorlar.Bu toplanan ekmekler Belediye hayvan barınağında bulunan hayvanlara ve çöplükteki köpeklere, buna ek olarak kışın karlı havalarda ormanlarda yiyecek bulamayan yabani canlılara veriliyor.Bu güzel kampanya için Amasya belediyesine ve Hayatcan derneğine en içten teşekkürlerimizi iletiyoruz.

10 yıldır 70 kediyle beraber kalan güzel yürekli Nurgül teyze

    52 yaşındaki Nurgül Tokgöz sokakta bulduğu kedileri sahipsiz bırakmıyor, ve tam 10 yıldır 70 kedi ile beraber yaşıyor.Nurgül teyze 6 yıl önce şehre gelmiş, ve 3 katlı binanın 2 dairesini kiralayarak bu güzel canlara bakmaya başlamış.Zaman içerisinde bu sayı artarak 70'e ulaşmış.Her birinin aşı,yiyecek,temizlik gibi ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan Nurgül teyzeye göre kedilerinin  evlattan farkının olmadığını söylüyor.
   
    Sadece emekli maaşıyla geçinden, ve evin kirasına ek olarak bu kedilere de baktığı için zaman zaman maddi sıkıntılar yaşayan Nurgül teyze komşularla da sıkıntı çekiyor, çünkü çok kedi baktığı için komşuları ondan şikayetçi oluyorlarmış.Bu güzel yürekli Nurgül teyzemiz ölene kadar kedilere bakacağını söylüyor.

    Bu güzel insanı en içten dileklerimizle kutluyoruz.İyi ki böyle insanlar varlar.Böyle olayları gördükçe, geleceğe olan düşüncelerim daha da olumlu yönde gelişiyor :) .

Atık karşılığı mama veren makine: Eskişehir

      Böyle uygulamalar görmek bir hayvan sever olarak beni çok mutlu etti gerçekten.Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in hayata geçirdiği geri dönüşümlü mama makinesi, soğuk havalarda sokak köpeklerine destek oluyor.Bu makinenin adı ''Pugedon'' ve dünyada ilk olma özelliği taşıyor.Çalışma mantığı ise şöyle; ''Pugedon'' geri dönüşümlü mama makinesinin içine atılan pet şişeler geri dönüşüme gidiyor, ve bunun karşılığında önündeki hazneye mama dökülüyor.
      Bu makinede su haznesi de var, ve belediye  güneş paneline sahip olan, kendi enerjisini kendisi üreten, mama ve su haznesi kış şartlarına göre ısıtılan daha gelişmiş bir versiyonunu getirdi.Vatandaşlar uygulamadan çok memnunlar.Sokak hayvanlarını evimize alamıyorsak bile, kapılarımızın önüne su ve mama bırakabiliriz, veya bu makine sayesinde atıklarımızı değerlendirip sokak hayvanlarına destek olabiliriz.

Kedilerle Özel Bir Bağ Kuran İyi Kalpli İmam

       Bu güzel yürekli imam Kırşehir'den :) .Dinek bağı Mahallesi Suludere Camisi imam hatibi Alparslan Ercan, her gün çarşıya giderek kediler için esnaflardan tavuk topluyor.Sayıları 40'a kadar ulaşan kediler onun gelişini arabasının sesinden bile anlıyor.5 yıldır o camide görev yapan imamın evinin etrafında da kediler mevcut, ve bu davranışından ötürü komşuları onunla gurur duyuyor.
       Bu merhametli imam kasaplardan kilosu 1-2₺ 'ye tavuk parçaları satın alıyor.Aylık ortalama 50₺ gibi bir miktara denk geliyormuş.Bu miktar bir kişi için hiçbir şey, ancak kediler için hayati derecede önemli olduğunu belirtiyor.Eğer yakında tayini başka bir camiye çıkarsa, yeni gelen imamın da hayvan sever olması için çok dua ettiğini söylüyor.
      Keşke her imam da böyle olsa :) Bu güzel yürekli abimizi kutluyoruz.İyi ki varsın güzel insan.

Sokak hayvanlarını beslemek için her gün 10 km yol yürüyen Rukiye Teyze

       Böyle insanların varlığına tanık olmak gözlerimizi yaşartıyor.57 yaşındaki Rukiye teyzemiz hayatını sokak hayvanlarına adamış her gün tam 10 km yürüyerek onlara yiyecek arıyor, ve bulduklarıyla onları besliyor.Bu teyzemin lokantaları tek tek geziyor, ve artan yemeklerini topluyor.Hatta fabrikaların artan yemeklerini almak için de bulaşık bile yıkıyor.
     Merhametli ve vicdanlı teyzemiz tam 12 yıldır, sokak hayvanları için elinden ne geliyorsa yapıyor.Teyzemiz ayrıca kullanılmayan eski sandıkları ve paletleri kullanarak hayvanların kalması için kulübeler de yapmış, ve bunları şehrin farklı noktalarına koymuş.Rukiye Teyze romatizma hastası olmasına rağmen, her gün 10 km yolu sokak hayvanları için yürüyor, çünkü hayvanların aç ve susuz kalmasına dayanamıyor.Bu fedakarlıkları gören etraftakiler onun deli olduğunu düşünüyormuş, çünkü bu insanlar fedakarlığın ve vicdanın ne demek olduğunu bilmiyor.
    Onları beslediği ve onlarla ilgilendiği için Rukiye teyzemin gönlünden öpüyorum.İyi ki onun gibi insanlar varlar <3 .

Erzurumlu İyi Kalpli Köylü Yavru Ayıyı Kurtardı ve Besledi

      Sanki o anne, kucağındaki de bebeği.Yemeğini yedi diye içi rahat etti, dünyalar onun oldu.Halbuki biberonu ısırıp koparan, bidondan süt içen bir ayı, Erzurum'un boz ayılarından.Ayıyı sarıp sarmalayansa sımsıcak bir yürek.
        Karlı bir kış günü internete düştü bu video, kalplerimizi ısıttı, çünkü Erzurumlu köylü tüm merhametliyle sarmıştı bulduğu ayıyı.Başına gelenleri heyecanla anlattı.İşte iyi kalpli Erzurumlunun yüzündeki ifade, ve işte çukurdan kurtardığı yavru ayının anne kucağındaki rahatlığı.Doğadaki tüm canlıların dost olduğunun kanıtı niteliğinde bir fotoğraf <3 :) ...

Maltepe Belediyesi 3 tane sokak köpeğini işe aldı :)

        Merhaba arkadaşlar :) .Bugün sizlere insanlar tarafından sokağa terk edilen, ama sonra belediye tarafından işe alınıp insanlık için çalışacak olan köpeklerden bahsedeceğim.Bu köpekler Arama Kurtarma Müdürlüğünde göreve başlayacaklar.
     
        Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç'ın Hürriyet'e yaptığı açıklamada, belediyenin sel,yangın,deprem gibi afetlere havadan,denizden ve karadan müdahale edecek olan tam donanımlı bir ekibe sahip olduğunu belirtti.Bu ekibe,sokağa terk edilmiş 3 köpek de dahil oldu.Önce bakımları yapıldı, ve şuan özel eğitim almaktalar.Köpeklerin hiç biri cins değil, hepsi sokak köpeği.Terk edilme sebepleri ise büyüdükçe daha fazla tüy dökmeleriymiş... Maltepe belediyesine bu yaptığı uygulamadan dolayı şükranlarımızı sunuyoruz :) .

Baktığı Kediler Aç Kalır Diye Münevver Teyzemiz Köyünden Ayrılamıyor

BAKTIĞI KEDİLER AÇ KALIR DİYE MÜNEVVER TEYZEMİZ KÖYÜNDEN AYRILAMIYOR

      Böyle insanlar hala kaldı mı ya ? deriz ya bazen, işte kaldı, hala var o güzel insanlardan.Kastamonu/Taşköprü'de yaşayan Münevver ninemiz 73 yaşında, ve eşini uzun bir süre önce kaybetmiş, buna ek olarak çocukları da yok.Normalde merkezde yaşayan Münevver ninemiz,  köyündeki kedileri keşfettikten sonra, artık oradan ayrılamıyor, çünkü ayrılırsa kedileri aç kalacak.Bu yüzden köy evinde yaşıyor.Münevver ninemiz her gün düzenli olarak 20 tane kediyi besliyor.

      Merhametli ninemiz kediler için şöyle diyor; '' Onları Allah için çok seviyorum.Bırakıp gitsem kışta, soğukta aç kalırlar'', ve şunları da ekliyor ; ''Kedilere ne verseniz yerler.Patates,kabak,fasülye,et ne yapsam yiyorlar.Kedilere merhamet ettiğim için bakıyorum.Onları bırakıp gidemiyorum.Mecbur değilim, ama bırakamıyorum.''

     Bu teyzemiz gibi vicdanlı,merhametli insanlarımızın artması dileğiyle.Umarım ki bu insanlık dersinle herkese örnek olursun canım ninem <3 .

Sokaktaki Dostlarımız için Evde Hazırlayabileceğimiz 6 Mama Çeşidi

     SOKAKTAKİ DOSTLARIMIZ İÇİN EVDE HAZIRLAYABİLECEĞİMİZ 6 MAMA ÇEŞİDİ
     
       Merhaba arkadaşlar.Bugün sizlere sokaktaki dostlarımız için gayet ucuz,kolay ve pratik bir şekilde hazırlayabileceğiniz 6 mama çeşidinden bahsedeceğim.

                                                         1-ET SULU MAKARNA 

      Evde yapabileceğiniz ilk karışım, tuzsuz ve yağsız bir şekilde hazırlayıp, 1 tane et bulyonla pişireceğiniz makarnadır.Yaklaşık olarak yarım kiloluk bir makarna paketi ortalama 5-6 kediye veya 2-3 köpeğe yetecek miktardadır.

                                                                 2-KURU MAMA

         Eğer evinizde evcil hayvan besliyorsanız, o mamadan sokaktaki hayvanlara da verebilirsiniz.Kedi besliyorsanız, bu kedi mamasını köpekler de yiyorlar, ama eğer köpek besliyorsanız, köpek mamasını kediler yemiyor.Bu şekilde sokaktaki canlarımızın karnını doyurabilirsiniz.
                               

                                   3-SULU YEMEKLERİN EKMEKLE KARIŞTIRILMASI

      Eğer evde hazır bulunan yemeği değerlendirmek istiyorsanız, yemek bittiğinde tencerenin dibindeki suya ekmek parçalarını atabilirsiniz ve ya tenceredeki suyu ekmek parçalarının üzerine dökebilirsiniz.Etli yemek veya sebzeli yemeğin suyunu dökebilirsiniz.Ayrıca üzerine yoğurt dökerek mama kıvamına getirebilirsiniz.

                                                         4-EKMEK ARASI PEYNİR 

       En basit mamalardan birisidir.Kediler ve köpekler peynire düşkünlerdir, buna ek olarak peynir,  sokaktaki canlarımızın protein ihtiyaçlarının karşılanmasına da oldukça katkıda bulunur.Kalıp veya labne peynirlerini ekmeklere sürerek verebilirsiniz.

                                                            5-SÜTLÜ EKMEK

        Sokaktaki köpekler için ideal bir besindir.Onlara sütlü ekmek vererek bağışıklık sistemlerini güçlendirebilirsiniz.Hem protein ihtiyaçları karşılanmış olur, hem de karınları ciddi anlamda doymuş olur.

                                                         6-AÇ BİTİR PAKETLERİ 

        Evet sıra geldi benim en sevdiğim yönteme.Kısa bir süre önce keşfettiğim bu yöntemi sizlere anlatmak istiyorum.Bimden 1.60₺ ye aç bitir salam alıyorsunuz.40 kuruşa da su alıyorsunuz.Daha sonra salamları kediye veya köpeğe veriyorsunuz.Salamlar bittikten sonra, aç bitir paketini atmıyorsunuz.Bu paketin altı plastiktir, ve içine su dolduruyorsunuz.Böylelikle 2₺'ye bir canın hem su ihtiyacını hemde yemek ihtiyacını karşılamış oluyorsunuz.Benim en sevdiğim yöntem ve gayet hoşuma gidiyor.

Kırçiçeği Restoran'dan HAYTAP(Hayvan Hakları Federasyonu) ile Örnek Proje

       Her yerde hayvanlara karşı yapılan kötülüklerle canımızı sıkan haberlere rastlıyoruz.Güzel şeylerin de olabileceğini gösteren bir proje ''Sen yiyemezsen ben yerim ki '' projesi.HAYTAP(Hayvan Hakları Federasyonu) ve Kırçiçeği restoranı uyguladıkları bu proje ile sokak hayvanlarının yüzlerini güldürüyor.
      Bildiğimiz üzere hayvan barınaklarındaki zorlu şartlarda sahiplenilmeyi bekleyen canlar, bizim desteklerimiz ile hayata biraz daha tutunabiliyorlar.Kırçiçeği Restoranı, HAYTAP(Hayvan Hakları Federasyonu) ile anlaşarak herkese örnek olacak bir projeye imza attı.Restoranın 16 şubesine tam 3000 adet patili tabak gönderildi.Bu tabaklar her masada bulunuyor, ve müşteriler yiyemedikleri yemekleri bu tabaklara döküyorlar.Ardından bu yenmeyen yemekler, civardaki hayvan barınaklarına ve hayvan besleyen kişilere  iletiliyor.
     ''Sen yiyemezsen ben yerim ki '' adındaki projenin tabaklarında ise şu kelimeler yazıyor;  '' Tabağınızda kalan yiyecekleri buraya atarak hayvan barınaklarındaki küçük dostlarımıza büyük bir iyilik yapabilirsiniz ''. İyiki böyle insanlar var, ve umarız ki git gide daha da fazla restoran bu şekilde uygulamalara başlar, böylelikle hem yemekler israf olmaz hem de küçük dostlarımız aç kalmazlar.

Ünlü Oyuncu Arda Öziri Köpeği ve Kedisi Aç Kalmasın Diye Gece Motosikletiyle Evine Dönerken Kaza Yapıp Vefat Etti

Bir hayvan sever daha aramızdan ayrıldı :( . Işıklar içinde uyu güzel insan...
 
 Olay 1 hafta önce yaşandı.Şampiyonlar Ligi final maçını izlemek için arkadaşı Cengiz Çolak'ın evine giden  ünlü oyuncu Arda Öziri, gece saat 03:00'da geri dönmek için evden ayrıldığında,  Ümraniye Tem Otoyolu Yavuz Sultan Selim köprü sapağında saat 03:30'da  kaza yaparak hayatını kaybetti.

       Arkadaşı Cengiz Çolak, Ünlü oyuncu Arda Öziri'nin son anlarında yanındaydı, ve şunları söyledi; ''Canım dostum...Kal, gitme dedim sana, gittin.Meğer azrail yolda seni bekliyormuş.Ölüm sana hiç yakışmadı.Uyudum,uyandım.Artık yoksun...'' Oyuncu Balamir Emren de, Arda Öziri'nin yıllardır motosiklet kullandığını ve iyi bir sürücü olduğunu belirtti.
       Arda Öziri evde kedisi ve köpeği aç kalmasın diye  gece 03:00'da evinden ayrılmış  :( .
   

Yavru kedinin tuvalet eğitimi ne zaman ve nasıl verilmelidir ?

        Merhaba arkadaşlar.Bugün sizlere bilgilerim ve tecrübelerim doğrultusunda yavru bir kedinin tuvalet eğitimi ne zaman ve nasıl verilmelidir ? sorusunu cevaplayacağım.Arkadaşlar öncelikle yavru kediler hepimizin bildiği gibi eğer anneleri yoksa hayata 10-0 yenik başlarlar, çünkü yemek bulma,barınma,kendini koruma ve diğer çevresel koşullarda yavru bir kedi, bir yetişkin kediye kıyasla doğada hayatta kalma şansı çok daha düşüktür.Hal böyle olunca tabiki de bir yavru kedi annesiz yapamaz.Ama biz onu evimize alarak  annesi kadar olamasak da, bu öksüzlüğü bir nebze de olsa giderebiliriz.
       İlk önce  yavru kedinin tuvalet eğitimi ne zaman verilmelidir ?  bunu açıklayacağım.Yavru kediler gözlerini açtıktan 1-1.5 hafta içerisinde idrak edebildiği ölçüde tuvalet eğitimi verilebilir.Yani öyle küçük,ufacık olduklarına bakmayın eğer dediğim gibi eğitimi verirseniz hemen anlıyorlar, ve sizde bu canlıların ne kadar akıllı olduklarını gözlerinizle göreceksiniz.
       Yavru kedinin tuvalet eğitimi ne zaman verilmelidir ? sorusunu cevapladığımıza göre şimdi Yavru kedinin tuvalet eğitimi nasıl verilmelidir ? sorusunu cevaplayacağım.İlk olarak, kediler için kum satın almalısınız.İkinci olarak,bu kumu içine boşaltabileceğiniz büyük bir kabınız olmalıdır.Son olarak ise dediğim gibi yavru gözlerini açtıktan birkaç hafta sonra onu iyi gözlemleyin, ve tuvaleti geldiği zaman  veya onu, tuvaletini yaparken gördüğünüz zaman, doğruca  bu kum kabına getiriniz, ve orada biraz bekletiniz.Buna ek olarak, patilerini kuma daldırarak ona böyle yapmasını, ve dışkısını kum ile kapatması gerektiğini gösteriniz.Zaten hemen anlayacaktır.En fazla birkaç kez daha koltuk arkalarına veya kıyıya köşeye yapar.Sonrasında hemen öğrenir.Eğer anneleri olsaydı, onlara nasıl ve neler yapmaları gerektiğini kolaylıkla gösterebilirdi.Ama artık onun annesi siz oluyorsunuz, ve bu görev size düşüyor :) .
     Bu yazıda Yavru kedinin tuvalet eğitimi ne zaman ve nasıl verilmelidir ? sorunu cevaplamaya çalıştım.Umarım faydalı olmuştur.Öksüz yavrulara annelik yapan herkesi burdan selamlıyorum, ve ne kadar zor bir iş olduğunu çok iyi anlıyorum :), çünkü şuan bende  de 2 aylık yavru bir kedi var :) .

Bugün sahiplendiğim yavru kedi '' Prenses ''

Merhabalarrrrrr.Arkadaşlar bugün kedi sahiplendim.Daha 2 aylık :) .Çok küçük.Dişi.İsmini Prenses koydum.İlerleyen zamanlarda daha fazla fotoğraf ve video atacağım.O kadar tatlı ki. Bir tane abladan sahiplendim.Anne ve 3 kardeşlerdi.Annesi sarı beyaz ve yeşil gözlü.Diğer 2 kardeşi ise mavi gözlü turuncular erkekler.Ben dişi almak istedim, çünkü kısırlaştırmayacağım ve ileride-yaklaşık 2 yaşına geldiğinde- bunun da yavrulatıp yavrularından 1 tanesini alacağım.Geri kalanları sahiplendireceğim.Bu 2 yaşına gelene kadar zaten 5k lık instagram hesabımın kitlesi daha da artmış olur, ve daha rahat sahiplendirebilirim.Sonuç olarak buradan petshoplara balyalarca para bayılıp cins mins kediler alanlara sesleniyorum.Alın size kedi.Sokak kedisi.Tekir cinsi.Ücretsiz.Önemli olan petshopdan hayvan almak değil, önemli olan sokaktaki muhtaç canlara yardımcı olabilmektir.Sokaklarda bir ton sakat,aç,zavallı canlar varken, gidip petshoptan alıyorsanız hayvan severliğinizden şüphe ederim.Sağlıcakla kalın.
                                             #satınalmasahiplen

Yavru kedi nasıl beslenir ?

      Merhaba arkadaşlar.Bugün sizlere '' Yavru kedi nasıl beslenir ? '' sorusu hakkında bilgi vereceğim.Bu soru bana da çok sık soruluyor, bu yüzden burada açıklık getirmek istiyorum.
       Bir yavru kediyi beslemeye başlamadan önce, ilk olarak onun rahatlığını sağlamalısınız  ve sağlık açısından desteklemelisiniz.Yavru kedilerin ilk 3 hafta boyunca vücut sıcaklığı düşüktür, çünkü yavru oldukları için ısınma mekanizmaları tam olarak çalışmamaktadır.
      Önce bu problemi giderdikten sonra, onları beslemeye başlayabilirsiniz.Yavru kediler için özel mama veya süt tozları var, ama benim tavsiyem bir biberon almanız, ve onlara süt vermenizdir.Sütü biberonla içirirken, şişeyi sıkmayın, ve basınçlı bir şekilde içirmeyin, yoksa gaz problemleri oluşabilir, ve böylece maalesef yavrunun boğulmasına ya da akciğerlerinin tıkanmasına sebep olabilirsiniz.İşte Yavru kedi nasıl beslenir sorusunun basit bir şekilde cevabı bu kadar :) .

At eti yenmemeli çünkü;

At eti yenmemeli çünkü; açık alanda her türlü mikroorganizma bulaşması riski taşıyan ortamda bilinçsizce kesilen bu hayvanlardan elde edilen etin; aynı zamanda eşya, çöp, canlı hayvan taşınan araçlarla ve tamamen kontrolsüz hatta kolluk kuvvetlerinden kaçırma amacıyla özensiz bir şekilde tüketim yerlerine taşınıyor.

Kesilen tek tırnaklı hayvanlar  hastalıklı olabiliyor ve bu hastalıkların insanlara birçok yolla bulaşma tehlikesi bulunuyor.

Uygulanan hatalı tarım ve hayvancılık politikaları sonucunda et fiyatları aşırı derecede artıyor ve bu artışa yönelik toplumsal tepkiyi bastırmaktan öte anlam ifade etmeyen ithal et uygulaması sonucunda canlı hayvan varlığı her geçen gün azalıyor, hatta belki de maalesef  hiç et yenmeyecek bir gelecek risk yaşanmakta ve yaşanacaktır da. 

Sonuç olarak, bu ülkede insanlar ithal et veya at eti yemek zorunda değiller. Kendi etini üretebilecek ve ihracat yapabilecek büyük bir potansiyel var. Ancak, uygulanan yanlış hayvancılık politikaları yüzünden; bir zamanlar Ortadoğu'nun et bankası olan Türkiye, vatandaşına, vatanı koruyan askerine at eti veya ithal et yedirmekte. Bundan kurtulmanın yolu, üretimi hızlandırmak ve gıdada etkin bir şekilde  denetimler yapmaktır.

Endonezyadaki Orangutanlar

Fotoğraftaki, Endonezya’da fahişe olarak kullanılan ve her gün tecavuz edilen dişi orangutanlardan biri...
Evet, yanlış duymadınız. Endonezya’da orangutanlar insanların seks düşkünlükleri için tecavüz edilmek üzere satılıyorlar!
İnsanın sadece kendi rahatı için katlettiği yaşam alanları yetmezmiş gibi, türümüz daha da ileri gitmekten çekinmeyerek cinsel dürtülerini bastıramayıp (ve görüldüğü kadarıyla kendi türünden dişileri etkilemeyi başarabilecek düzeyde de olamayıp), farklı türlere vahşice tecavüz etmekte ve hatta bu süreçten para bile kazanmakta, "Hayvan Fahişeliği" gibi bir terime can vermektedir. Bu, türümüz için akıl almaz derecede aşağılayıcı olduğu gibi, aynı zamanda insan zekasının hiç de abartılacak bir yanı olmadığını net bir şekilde gözler önüne seren, acınası bir acizliktir.
Bu konuda birçok hayvansever kuruluşun girişimleri olmuştur, ancak henüz tam bir başarıya ulaşılabilmiş değildir. Endonezya ve Malezya’ya özgü türler olan orangutanlar, günümüzde halen tecavüze uğramakta ve parayla satılmaktadırlar ... Hayvan dilinde en ağır hakarettir "İnsan" ...

Faytonlara Hayır !

Merhaba arkadaşlar.Sınavlardan dolayı yaklaşık 1 aydır yoktum.Artık geldim ve tam geldim.Sizlere bugün faytonculuğa olan tepkimi yazmak istedim .Yavrusunun gözü önünde can çekişerek ölen atın videosunu izlediniz mi? Video, Adalara gelen yabancı turistler tarafından çekilmiş. Üstüne sineklerin üşüştüğü devasa at yerde çırpınıyor, yavrusu ne yapacağını bilemez hâlde annesine bakıyor. Küçük bir çocuk yavruyu teselli etmeye çalışıyor, okşuyor. Birazdan bir kepçe geliyor, can veren anneyi karga tulumba, sanki bir inşaat artığıymış gibi alıyor gürültülü motor sesleri arasında. Bağladıkları yavru tüm gücüyle annesinin cesedine doğru atılıyor, belli ki annesinin cansız bedeninden bile ayrılmak istemiyor ya da tek istediği son bir veda...

Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM)’in raporuna göre, Adalar genelinde 272 fayton bulunuyor ve 1.540 at bu faytonlarda çalıştırılıyor. Resmî verilere göre, yılda 400 at fayton kazalarında veya bakımsızlıktan ölüyor. Gerçek rakamın resmî verilerin çok daha üstünde olduğunu tahmin edersiniz.
Adaların zemini Avrupa’daki faytonların çalıştırıldığı düz zemin gibi değil. Hayvanlar yazın cehennem sıcağında dik yokuşları üzerlerinde en az 4 kişiyle –ki kârı arttırmak için bu sayı 5-6’ya da çıkarılabiliyor- tırmanmaya zorlanıyorlar. Zaman zaman sıcaktan parçalanan asfalta takılıyor ayakları, bacakları kırılıyor. Adada hayvanların tedavisinin yapıldığı bir rehabilitasyon merkezi yok tabii ki. Hayvanı, üzerinden maksimum kâr sağlanması gereken bir meta olarak gören faytoncunun onu tedavi ettirecek hâli de yok! Yaralananlar ölüme terk ediliyor.
Yemek ve su verildiği zaman koşamayan atlar gün boyu o sıcakta aç susuz dik yokuşları tırmanıyor. Ağzı var, dili yok, nasıl su istesin? Ola ki artık dayanamayacak hâle gelip yere düşerse bu sefer kırbaçlanarak zorla ayağa kaldırılıyor. Bu sömürüye can mı dayanır? Normal bir atın ömrü 25-30 yıl iken fayton atları sadece 2 yıl yaşayabiliyor. Yaşarken bu kadar işkenceye maruz kalan hayvanın ölüsüne saygı gösterilir mi? Ölenler Adalarda denizin dibini boyluyor. İnanmazsanız 20 metrelik bir dalış yapın, denizin altı at iskeletleriyle dolu.